Connect with us

Kitap

Halkalı Köle

Published

on

Bekir Yıldız kitabında geleneksel aile kavramını ve bu kavramın içinin nasıl boşaltıldığını, küçük yaşta yapılan evliliğin ileride nasıl sorunlara yol açtığını, insanların sorumlulukları nedeniyle kendi benliklerini zaman içinde nasıl kaybettiğini ve sonuç olarak aile içi iletişimin aslında nasıl bir savaş alanı haline geldiğini sade ve akıcı bir dil ile çok güzel anlatmış.

Kitabın baş karakteri olan erkeğin hayata bakışına, hayata karşı düşüncelerine ve duruşuna, tökezleyip düşmelerine, sorgulamalarına, sevgisizlik içindeki bocalamalarına, zaman içinde evrilmesi aşamalarına kitabın sayfalarını çevirdikçe tanık oluyoruz. Tüm aşamaları geçirirken toplum baskısı ile evlenmesi, çocuklarının olması, evlilik sorunlarının baş göstermesi ve zaman geçtikçe artması sonucunda eşine karşı hınç beslemeye başlaması da tanık olduklarımız arasında.

Kitaptan bazı alıntıları aşağıya ekledim ki bu cümleler size kitaba dair ipuçları verecektir.( DD Yayınları Şubat 1997 baskısından alıntılardır.)

Aynanın içinde, kırk altı yaşında yalnız bir adam…(Sayfa 17)

-Çocuk için mi evlendim ben ? Ya öteki kadınların pek çoğu? Sevdikleri için mi evleniyorlar? Yoksa sevmedikleri, barınamadıkları evlerinden kurtulmak için mi evleniyorlar? (Sayfa 19)

-Büyümeliydi. Kundaklara sığmamalıydı. Çalıştıkça daha çok baba oluyordum . Şimdi şimdi anlıyorum, kızımın kundağı ona dar geldikçe, yaşam kundağında, ben kundaklanacakmışım… (Sayfa 21)

-Düşünce özgürlüğü savaşımında yanımda olan karım, şimdi kendisine karşı kullandığım bireysel özgürlükte, bana karşı savaşıyor.( Sayfa 49 )

– Sonunda ışık söner. Bu an, benim beklediğim özgürlük anıdır. Karım horlamaya başladığında, karanlıkta açılan gözlerimle, evliliği terk edip yeryüzünün dilediğim bir parçasında yaşarım . Güneş doğup evlilik uyanıncaya kadar yaşarım . (Sayfa 52)

-Kendisini , evliliğin bir kurbanı olduğuna ve ölümsüz köleliğine o denli inandırmıştı ki ; onun için beyaz gelinlik, ancak beyaz bir kefene dönüşebilirsin bu evde…  (Sayfa 83)

Kitap içinden bu alıntılar kişinin içinde bulunduğu sıkışmışlık duygusunu, topluma, düzene karşı olan kızgınlığını, eşine olan kırgınlık ve kızgınlıklarını ve benliksiz bir kişiye nasıl dönültürdiğiü igfe eden bir aç bir cümleden biri.

Toplumun dayatmasına ve klasik aile kavramın anlayışına boykot niteliğindeki bu kitap akıcı anlatımı ile okunmaya değer.

İyi okumalar.

 

***Küçük bir bilgi…Bekir Yıldız’ın bu eserinden uyarlanan Halkalı Köle filmi de bulunuyor. https://m.sinemalar.com/mobileweb/movieInfo/6149

Gidilecek yollar, okunacak kitaplar, izlenecek filmler sınırsız ve ucu açık. Nefes alacağımız sayı bile belli dedik. Başladık gezmeye, okumaya, gözlemlemeye… Gezdikçe çoğaldık, okudukça bilinçlendik ve izleyip, gözlemledikçe çevremizde devasa olarak nitelenen sorunları, sıkıntıları !!! minnacık görmeye başladık ve sonuç olarak birlikte huzur bulduk. İnsan bu zamanda başka ne ister ki ! Dünya ne büyük biz insanlar ne kadar küçük demeye ara vermeden devam ettik. Kim bilir hayatımızın sonuna kadar daha ne kadar çok söyleyeceğiz. Franz Kafka ne kadar güzel demiş. ‘’Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında."Öncelikle sağlığımızın değerini bilip, kendimize iyi davranalım ve yatırım yapalım. Geze, göre ne tür yaşamlar varmış tanıklık edelim. Hayatınızı istediğiniz şekilde yaşamanız dileğiyle.Mutlu ve her zaman umutlu kalın .