Connect with us

Gezi

Taraklı-Göynük-Sünnet Gölü 2016

Published

on

Taraklı-Göynük-Sünnet Gölü 2016

Hafta sonumuzu değerlendirelim, İstanbul’a yakın bir yer olsun ama yoğun, kalabalık olmasın, sakin, sessiz bir yer olsun diyorsanız listenizin başına Taraklı’yı alabilirsiniz. İstanbul-Taraklı arası yaklaşık 210 km.

Sakarya’ya bağlı bir ilçe olan Taraklı, Cittaslow “Sakin Kentler” listesine dahil olan Türkiye’nin sayılı yerlerinden biri. İtalyanca Citta (Şehir) ve İngilizce Slow (Sakin) kelimelerinden oluşan Cittaslow, Sakin Şehir anlamına geliyor.

Burası çok tanınan bir yer olmamakla birlikte bir reklam filmi ile bilinirliliği arttı. Şener Şen ve Olgun Şimşek’in rol aldığı bir reklam kampanyasında oynamaları ile meşhur olan Mümkünlü Köyü aslında Taraklı.

Beldeye vardığımızda ilk fark ettiğimiz şey sessizlik oldu. Otelimize gidip eşyalarımızı bıraktık. Kaldığımız otel eski bir konaktı.

http://www.taraklikadirlerkonagi.com/

**İnternet sitesinde yer alan otel hakkında küçük bir bilgiyi paylaşalım.” Bundan yaklaşık 150 yıl önce Çakır Abdullah adında bir bey eşiyle Çakırlar Konağı’nda yaşarken, eşi vefat ediyor. Tüccar olması sebebiyle İstanbul’a gidip gelirken İstanbullu bir hanıma talip oluyor. Hanım da ben sizinle evlenirim ama bir şartım var deyip Büyükada’da bir konak gösteriyor. Ve eğer bana böyle bir konak yaparsanız sizinle evlenirim diyor. Bunun üzerine bu beyefendi de Kadirler Konağı’nı yapıyor. Ve o zamanki tabirle konağı yaparken 2 evlik kereste kullanıyor. Aynı zamanda eşinin İstanbul özlemi gitsin diye bir odanın duvarına ve üst katın salonunun tavan kısımlarına İstanbul manzarası resimlerinden görsel alanlar oluşturuyor.”

L

Konak içinde biraz dinlendikten sonra Taraklı içinde gezmeye başlıyoruz. Minik çarşısında tur atıp sokaklarını arşınlıyoruz.


Osmanlı devleti topraklarına kattığı her yerleşim yerine çınar ağacı dikme geleneğini Taraklı’da da sürdürmüş. Asırlık çınar ağacı büyük bir yangın tehlikesi geçirmiş ancak çok büyük bir zarar görmeden kurtarılmış.

Taraklı için 1 gün ayırmak yeterli olduğundan ertesi sabah kahvaltımızın ardından yolcu yolunda gerek diyerek Bolu-Göynük’e doğru yola çıkıyoruz.

İstanbul–Göynük arası 230 km. Taraklı dan daha büyükçe, yine restore edilmiş evlerin bulunduğu, son zamanlarda ilgi gören yerlerden biri.

Kentsel Sit alanı ilan edilmiş Göynük de uğrak yerlerin en başında tepede yer alan Kurtuluş Savaşı başarılarını ebedileştirmek adına 1923 yılında inşa edilmiş olan Zafer Kulesi geliyor.

Burada ziyaret edilecek yerler arasında Akşemseddin Türbesi de bulunuyor. Akşemseddin Hacı Bayram Veli’nin müridi ve Fatih Sultan Mehmet’in hocasıdır.

Göynük Kaymakamlığı, Göynük Belediyesi ve Akşemseddin Hazretleri Vakfı tarafından her yıl Akşemseddin Hazretlerini Anma Günü düzenliyor. Göynük’ün bilinirliliğinin artmasında bu anma gününün etkisi de bulunuyor.

Sokak aralarında fotoğraf çekip dolaşarak sonrasında alışveriş yaptık ve Göynük’e 11 km mesafede olan Çubuk Gölü’ne gittik.

Kukuriku-Kadın Krallığı filminin çekimleri için göl kıyısında inşa edilen yel değirmenleri, çekimlerin ardından turizm amaçlı kullanılmak üzere Göynük Belediyesi’ne devredilmiş.

Fotoğraf severler için göl manzarası ve yel değirmenleri yaz-kış çok güzel manzaralar sunar.

Kısa bir yolculuk sonrasında Sünnet Gölü’nü ziyaret ediyoruz. Bir önceki gidişimiz kış dönemine denk geldiğinden su seviyesi oldukça yüksekti. Ancak bu kez gittiğimizde su seviyesi azalmıştı.

Sünnet Gölü çevresinde konaklama tesisi, piknik alanları ve yürüyüş parkuru var. Sessiz, sakin, yeşilin ve mavinin buluştuğu noktada bir yer burası.

İki günlük hafta sonu tatilimizi bu şekilde değerlendirip kendimize biraz zaman ayırdıktan sonra, dinlenmiş bir şekilde evimize doğru yola çıktık.

Deniz, kum, güneş üçlemesi dışında bunun gibi tarihi ve kültürel değerlerimizi görüp tanımamızı sağlayacak gezilere çıkmanız dileğiyle.

https://www.instagram.com/ozgezipduru/

http://www.facebook.com/gezipduru

Gidilecek yollar, okunacak kitaplar, izlenecek filmler sınırsız ve ucu açık. Nefes alacağımız sayı bile belli dedik. Başladık gezmeye, okumaya, gözlemlemeye… Gezdikçe çoğaldık, okudukça bilinçlendik ve izleyip, gözlemledikçe çevremizde devasa olarak nitelenen sorunları, sıkıntıları !!! minnacık görmeye başladık ve sonuç olarak birlikte huzur bulduk. İnsan bu zamanda başka ne ister ki ! Dünya ne büyük biz insanlar ne kadar küçük demeye ara vermeden devam ettik. Kim bilir hayatımızın sonuna kadar daha ne kadar çok söyleyeceğiz. Franz Kafka ne kadar güzel demiş. ‘’Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında."Öncelikle sağlığımızın değerini bilip, kendimize iyi davranalım ve yatırım yapalım. Geze, göre ne tür yaşamlar varmış tanıklık edelim. Hayatınızı istediğiniz şekilde yaşamanız dileğiyle.Mutlu ve her zaman umutlu kalın .

Continue Reading
Click to comment

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply