Kitap
Fahrenheit 451

Arka Kapak Yazısı
‘’Mutlu olmak için ihtiyacımız olan her şeye sahibiz, ama mutlu değiliz. Eksik bir şey var. Çevreme bakıyorum. Kaybolduğunu kesinlikle bildiğim tek şey, son on ya da on iki yıldır yakmakta olduğum kitaplar.”

Kitaba ismini veren Fahrenheit 451, kitap kağıtlarının yanıp tutuştuğu ısı derecesidir.
İtfayecilerin yangın söndürmediği, tam tersine yangın çıkardığı, kitapların ve kitap bulunan evlerin itfayeciler tarafından yakıldığı, ülke vatandaşlarının bugünde olduğu gibi beyin hücrelerini kullanmayı gerektirmeyen tv programlarını izlediği bir zaman dilimi anlatılır kitapta. Büyük ekranlı televizyonları vardır, uyuşan beyinleri vardır ancak okumak, kendilerini geliştirmek için ne niyetleri ne de kitapları vardır.
Guy Montag da işini severek yapan, soru sormayan, sorgulamayan dolayısı cevaplar aramayan, eşi ve patronları tarafından sevilen bu yangın çıkaranlardan biridir. Montag bir gün Clairese adında 17 yaşındaki bir kızla tanışır ki bu yavaş yavaş başta yaptığı iş olmak üzere olup biteni, çevresini ve iktidarı sorgulamaya başlamasına neden olur.
-‘’İtfaiyecilerin uzun zaman önce kitapları yakmadığı ve ateşleri söndürdüğü doğru mu?
-Ateşi söndürmek” mi? Kim söyledi bunu sana?
-Yaktığın kitapları hiç okumadın mı?’’
Kafası, düşündükçe ve gün geçtikçe karışmaya başlamış nihayetinde artık kitap yakmak için girdiği evlerden kitap çalarak okumaya başlamıştır. Kitabımızın kahramanının dönüm noktası kitap dolu bir evi yakmak üzere gittiğinde, kitapların sahibi kadının kitapsız yaşayamayacağını söyleyerek evden çıkmaması ve kitapları ile birlikte ölmeyi tercih etmesi olmuştur. Artık kendisine sorduğu soru ‘’ Kitaplar için ölünebilir mi?’’
Montag bir gün ihbar üzerine kitap yakmak için yola çıktığında yakılacak evin kendi evi olduğunu anlar, kaçar ve direniş örgütüne katılır. Bu örgütte kitap insanlar vardır. Kitap insan nedir ? diye soruyorsanız cevabı ve daha fazlası bu güzel distopya kitabında. 1953 yılında yazılmış bir kitap olup geleceği görüp o zamandan bu zamana ışık tutması açısından da çok başarılı bir kitap.
Kitabın yazarının Fahrenheit 451 hakkında“Romanım aslında televizyonun okumaya, özellikle de edebiyata ilgiyi nasıl yok ettiğini anlatıyordu. Bu bakımdan romanımda suçlu sandalyesinde oturan devlet değil, bizzat halkın kendisidir.” demiş.
‘’Öğle sonu güneşinde zaman uykuya dalmıştı.’’
Uyanması/uyanmamız dileğiyle…
Keyifli okumalar.
*Bu kitabı beğenirseniz bunu da mutlaka okumalısınız. http://www.gezipduru.com/index.php/2016/11/28/bin-dokuz-yuz-seksen-dort/

You must be logged in to post a comment Login