Connect with us

Kitap

Kağıt Ev

Published

on

“Kitaplara, okumaya ve aşka dair bir kitap… Kalın ciltlerin arasında saklanacak bir mücevher …”

Kitabın arka kapağında yer alan yukarıdaki ikinci cümleyi okuduğumda bana çok iddialı gelmişti. Hacmine bakarak kitabı değerlendiren bir okuyucu olmamakla beraber 78 sayfalık bu kitap bu ikinci cümlenin hakkını verebilir miydi  acaba ? Oldukça merak ettim.

Kitabın  “1998 ilkbaharında Bluma Lennon, Soho’daki bir kitapçıdan Emily Dickinson’ın Şiirleri’nin eski bir baskısını aldı ve ilk köşe başında, tam da ikinci şiiri okumaya başladığında bir arabanın altında kaldı.” giriş cümlesini okumaya başladığımda kitap hemen dikkatimi çekmişti ki, bakalım beni neler bekliyor diye sindirerek yavaş yavaş sayfalar arasında gezinmeye başladım. Sayfalar ilerledikçe de konu ilginç bir hal aldı.

Özlü sözler, ya evet bu bende de böyle dediğim bir çok yer, üzüldüğüm, mutlu olduğum, hayrete düştüğüm, yeni bir yazar ve kitap adını edindiğim, bittiğinde de hüzünlendiğim ama genel olarak keyif  aldığım bir okuma oldu. Kitaba dair  konuyu başından biraz bile anlatmak kitaptan tad almanızı engelleyebilir diye düşündüğümden birkaç alıntı yaparak  kitabı okumanız adına belki sizi biraz iştahlandırabilirim.

*” Farklı görüşler vardır fakat pek çok okurun kitabın iyi ve okunmaya değer olup olmadığını anlaması için patikalara bakması gerekir….. Benden kitabı açmamı ve herhangi bir sayfada kelimelerin arasında yatay  ya da  dikey yollar bulmamı istedi.”

*”İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı değildir asla.”

*”… bir akşam bana kavgalı yazarları aynı rafa koymamaya karar verdiğini açıkladı. Mesela Borges’le, Arjantinlinin ‘Profesyonel Endülüslü’ olarak tanımladığı Garcia Lorca’yı yan yana koymaya cesaret edemiyordu.”

*”İnsanlar kitapların kaderlerini de değiştirir.”

*”Nihayetinde kütüphanenin boyutu önemlidir. Bedbaht bahaneler  ve sahte mütevazılıklarla  sergilenirler gözler önüne, serilmiş devasa bir beyin gibi.”

*”Kitapları buluyor ve onların bizi başka bir yere götürmelerine olanak tanıyoruz.”

*”Kütüphane zamana açılan bir kapıdır.”

*”Kitap müptelalarını, parşömen misali derilerinden anlayabilirsiniz.”

*”Biz okurlar, sadece eğlence amaçlı olsa bile, arkadaşlarımızın kütüphanesini gözleriz. Bazen sahip olmadığımız ama okumak istediğimiz bir kitabı bulmak için yaparız bunu, bazense karşımızdaki hayvanın ne ile beslendiğini öğrenmek için.”

Kitabın son sayfasını okuyup bitirdiğimde kendi kendime özgün bir konu bulan ve bunu işleyen yazarın kalemine sağlık dedim. Kendilerini sık sık tekrarlayan, klasik konuları yine klasik başlıklar altında döndüre döndüre anlatan sonradan da çok farklı bir eser verdiklerine dair sosyal medyanın tuzağı ile evlerimize konuk olan yazarlardan/kitaplardan uzaklaşmak çok iyi geldi.  Ayrıca  kitabın arka kapak yazısının ilk cümlesinde yer alan  “aşk” kelimesinin içi de öyle naif bir şekilde doldurulmuş ki işte budur dedirtti.😊

Yarenlik edeceğiniz kitaplar bulmanız ve benimle de paylaşmanız dileğiyle.

İyi okumalar.

Haziran 2025

***Kitabın çevirmeni :Seda Ersavcı

Gidilecek yollar, okunacak kitaplar, izlenecek filmler sınırsız ve ucu açık. Nefes alacağımız sayı bile belli dedik. Başladık gezmeye, okumaya, gözlemlemeye… Gezdikçe çoğaldık, okudukça bilinçlendik ve izleyip, gözlemledikçe çevremizde devasa olarak nitelenen sorunları, sıkıntıları !!! minnacık görmeye başladık ve sonuç olarak birlikte huzur bulduk. İnsan bu zamanda başka ne ister ki ! Dünya ne büyük biz insanlar ne kadar küçük demeye ara vermeden devam ettik. Kim bilir hayatımızın sonuna kadar daha ne kadar çok söyleyeceğiz. Franz Kafka ne kadar güzel demiş. ‘’Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında."Öncelikle sağlığımızın değerini bilip, kendimize iyi davranalım ve yatırım yapalım. Geze, göre ne tür yaşamlar varmış tanıklık edelim. Hayatınızı istediğiniz şekilde yaşamanız dileğiyle.Mutlu ve her zaman umutlu kalın .