Kitap
Cehenneme Övgü

Totalitarizmin hayatımızın her alanında nasıl yer edindiğini, fark etmeden kendimizi nasıl bir cendere içine soktuğumuzu anlatan, kimi zaman şaşırtan, kimi zaman bilgilendiren ve kimi zamanda düşünce yapınıza göre sizi hiddetlendirecek bir kitap bu.

Kitabı okumaya başladığınızda dolu dolu bir kitap okuyacağınızı anlıyorsunuz. Totalitarizmin -anne karnındaki bebeğin beslenmesi gibi- birey ile toplumu birbirine bağlayan görünmeyen göbek bağıyla nasıl yoğurup sömürdüğünü, yaşama dair bakış açımızı nasıl belirlediğini akıcı bir şekilde anlatmış yazar. Kişinin doğumundan itibaren ailenin, okul ve arkadaş çevresinin, görsel basının, teknolojinin hissettirmeyen duvarları içerisinde nasıl gitgide özümüzden uzaklaştığımızı zaman zaman örneklerle anlatmış.
Bu totaliter yaşamdan kurtulabilmek, en azından baskıyı üzerimizden biraz da olsa atabilmek, farkındalık oluşturmak ve gözden kaçan bir çok konuya değinmesi adına mutlaka okunması gereken bir kitap olarak görüyorum. Yüzümüze çarptığı doğrular/yanlışlar/gerçekler nedeniyle yazara kızabilir veya onu yargılayabilirsiniz ama eminim hak vereceğiniz, bunu hiç fark etmemiştim diyeceğiniz bir çok noktaya da temas ettiğini göreceksiniz.
Yazar kitabın sonuna aşağıdaki şiiri ekleyerek aslında ne yapılması gerektiğini özetlemiş durumda.
SARHOŞ OLUN
Hep sarhoş olmalı. Her şey bunda; tek sorun bu.
Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken
Zaman’ın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız.
Ama neyle?
Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz. Ama sarhoş olun.
Ve bazı bazı, bir sarayın basamakları, bir hendeğin yeşil otları üstünde, odanızın donuk yalnızlığı içinde, sarhoşluğunuz azalmış ya da büsbütün geçmiş bir durumda uyanırsanız, sorun, yele, dalgaya, yıldıza, kuşa, saate sorun, her kaçan şeye, inleyen, yuvarlanan, şakıyan, konuşan her şeye sorun; Saat kaç? deyin.
Yel, dalga, yıldız, kuş, saat hemen verecektir yanıtı size: “Sarhoş olma saatidir!
Zamanın inim inim inletilen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına!
Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz.”
Charles Baudelaire


You must be logged in to post a comment Login