Connect with us

Film

Köprüüstü Aşıkları

Published

on

Yönetmen:   Léos Carax

Oyuncular: Juliette Binoche, Denis Lavant, Klaus-Michael Gruber, Daniel Buain, Marion Stalens

Orjinal Film adı :  Les Amants du Pont-Neuf

Senaryo:  Léos Carax

Yapım Yılı:  1991

Melankolik, romantik bir film arıyor ve bu film bir de Fransız  yapımı olsun diyorsanız izleyebileceğiniz filmi buldunuz demektir. Benim beğenerek takip ettiğim Juliette Binoche ve yönetmenin filmlerinde sürekli baş karakter olarak gördüğümüz Denis Lavant’ı siz de az biraz seviyorsanız ya da bu kişilerle daha tanış olmadım diyorsanız patlamış mısırınızı alıp koltuğunuza yerleşerek bu filme şans verebilirsiniz diye düşünüyorum.

Filmde birlikte yol alacağımız kişiler sokakta yaşayan, ilaç içmeden uyuyamayan gösteri sanatçısı Alex,  gün geçtikçe görme yitisini kaybeden ressam Michéle ve yaşlı adam Hans. Tabi bir de filme ismini veren o dönemde restorasyonda olan Les Amants du Pont-Neuf, Paris’in Seine nehri üzerindeki Pont-Neuf köprüsü. Alex’in geçirdiği kaza sonucu bir gece hastanede yatması gerektiğinden köprü bir anlamda sahipsiz kalır ve onun boşluğunu bir göz rahatsızlığı nedeniyle görme yitisini hızlıca kaybetmeye başlayan Michele alır. Michele zengin bir aileden gelmektedir ve aşık olduğu adam tarafından kalbi çok kırılmıştır. Kör olması da çok yakın olduğundan içinde yaşadığı ortamdan, buhrandan kaçmak için kendisini sokağın kollarına bırakır. Sokaklarda gecelerken ve uyumak için uygun bir yer ararken bir gece köprüye gelir.

Alex köprüde Michele’i ilk gördüğü anda sever, ona bağlanır. Her dakikasını onunla geçirmek ister. Hans ise Michéle’in kendisine eski eşini hatırlatması yüzünden onun köprüde kalmasını istemez bir çok kez köprüden kovar ama sonunda üçü köprüde yaşamaya başlarlar Michele zor da olsa Alex’e ilaç içmeden uyunabileceğini öğretir. Alex uyumaya başlar ama bu kez de Michele uykuya daldığında onu seyretmek için uyumak istemez. Alex haşindir, dengesizdir, gözü karadır ama Michele de onu sever. Michele giderek körleşirken diyaloglar arasında şu cümle biraz can acıtır. “Benim için her şeyi büyük ölçülerde yapman gerekiyor. Küçük gülümsersen göremem, kocaman gülmen gerek.”

Michele görme yetisi azaldıkça Alex’e daha çok bağımlı hale gelir. Alex de Michele’in  kendisine bu şekilde sonsuza kadar bağlanmasını Michelle’in gözleri pahasına istemektedir. Bencilce de olsa sever.  Michele’in in iyileşme şansının olması düşüncesi bile saplantılı bir sevgi geliştirmiş olan Alex’i hırçınlaştırır. Burada gerek aşk var mıdır ? Aşk bencillik midir ?

Sevgi nedir? Aşk nedir ? Herkese göre ayrı bir tanım vardır … Filmde aşkın bencillik teması ile birlikte işlenmesi filmi seyirli kılıyor .Oyuncuların başarılı performanslarını da yabana atmamam gerekir 🙂

Filmlerle, kitaplarla ve de en güzeli sevgiyle, sağlıcakla kalın.

Mayıs 2022

Gidilecek yollar, okunacak kitaplar, izlenecek filmler sınırsız ve ucu açık. Nefes alacağımız sayı bile belli dedik. Başladık gezmeye, okumaya, gözlemlemeye… Gezdikçe çoğaldık, okudukça bilinçlendik ve izleyip, gözlemledikçe çevremizde devasa olarak nitelenen sorunları, sıkıntıları !!! minnacık görmeye başladık ve sonuç olarak birlikte huzur bulduk. İnsan bu zamanda başka ne ister ki ! Dünya ne büyük biz insanlar ne kadar küçük demeye ara vermeden devam ettik. Kim bilir hayatımızın sonuna kadar daha ne kadar çok söyleyeceğiz. Franz Kafka ne kadar güzel demiş. ‘’Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında."Öncelikle sağlığımızın değerini bilip, kendimize iyi davranalım ve yatırım yapalım. Geze, göre ne tür yaşamlar varmış tanıklık edelim. Hayatınızı istediğiniz şekilde yaşamanız dileğiyle.Mutlu ve her zaman umutlu kalın .

Continue Reading