Connect with us

Film

Walkabout

Published

on

Yönetmen :  Nicolas Roeg

Oyuncular : Jenny Agutter- Luc Roeg-David Gulpilil

Yapım Yılı : 1971

Diğer Adları : Sonsuz Çöl (Türkiye)
La Randonnée (Fransa)

Film ilk başta anlam veremediğimiz arka arkaya gelen görseller ile başlıyor. Metropol yaşamının içinde karşımıza çıkan iş yerleri, modern kıyafetli insanlar, okullar, çocuklar, işe giden insanlar, trafik, duvarlar, anlamlı anlamsız bir dolu yapı. Sonrasında güzel bir manzaraya sahip, gelir seviyesi yüksek insanların oturduğu bir bina kameranın görüş alanına girer. Bir dairenin içine konuk oluruz. Anne, baba evde … Anne malum mutfakta ve haberleri dinliyor. Baba işten dönmüş elinde içkisi, aşağıda havuzda yüzen çocuklarını izliyor. Bir an da zaman atlaması yaşanıyor. Sonra ki sahnede baba ve çocuklar çölde bir yerde ve arabanın içinde ilerliyor. Kız arabadan yiyecek sepetlerini çıkararak çölde piknik hazırlığı yapıyor. Çocuk  oyuncak silahı ile etrafa ateş ederken babası gerçek silah ile onları vurmaya çalışıyor ancak çocuklar hızlı davranarak saklanıyorlar. Ne oluyor demeye kalmadan baba benzip döküp arabayı yakıp intihar ediyor.

Çocuklar oradan uzaklaşıp doğanın kucağına doğru yürümeye başlıyor okul kıyafetleri içinde !!!! Aslında dört duvar içindeki sıralarda anlatılanlar değil asıl okul olan doğanın kucağına… Düşerler, kalkarlar  … Yaban hayatı içinde değişik türde sürüngenler görürler. Daha ne kadar yolları var diye düşünürken yönetmen bizi duyar ve  yanıt verir. Kamera yükselir, çocukların gidecek çok yolu olduğunu görürüz. Bu arada çocukların doğaya uyum süreçleri mükemmeldir. Hemen hemen hiç sızlanmazlar… Şanslarına yemişli bir ağaç ve hemen altında sulak yeşil bir alan bulurlar. Bir süre orada kalırlar. Su kurur, yemişler biter  son yaklaşır ama bir anda Aborjin bir çocuk çıkar ve  ayrı dünyaların bu çocukları yola birlikte devam ederler …

Gerisi filmi izleyecek olanlar için kalsın.

Şehrin kalbinde yaşayan insan ile  doğanın kalbinde yaşayan insanın karşılaştırılması, uygarlığın insanları nasıl kıyıma uğrattığı, doğaya uyumlanma ve bunun süreci,  iletişimin ne menem bir şey olduğu, ölüm, masumiyet, özgürlük, doğanın sesi, kültürel farklılıklar, hayatta kalma mücadelesi, cinsel farkındalığın başlaması gibi gördüğüm ve görmediğim bir dolu tema var film içinde.

Son olarak film adını Aborjinler arasında yaygın bir gelenekten alıyor .Genç erkek ergenliğe geçiş döneminde vahşi doğa içinde avlanma, tuzak kurma, su bulma gibi becerilerini geliştirerek hayatta kalmaya çalışarak uzun bir süre çölde yürüyüşe çıkıyor.

Yürüyüş uzun ve meşakkatli ama yürüyüş sonunda yeni bir dönüşüm başlıyor.

İyi seyirler.

Kasım  2024

Gidilecek yollar, okunacak kitaplar, izlenecek filmler sınırsız ve ucu açık. Nefes alacağımız sayı bile belli dedik. Başladık gezmeye, okumaya, gözlemlemeye… Gezdikçe çoğaldık, okudukça bilinçlendik ve izleyip, gözlemledikçe çevremizde devasa olarak nitelenen sorunları, sıkıntıları !!! minnacık görmeye başladık ve sonuç olarak birlikte huzur bulduk. İnsan bu zamanda başka ne ister ki ! Dünya ne büyük biz insanlar ne kadar küçük demeye ara vermeden devam ettik. Kim bilir hayatımızın sonuna kadar daha ne kadar çok söyleyeceğiz. Franz Kafka ne kadar güzel demiş. ‘’Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında."Öncelikle sağlığımızın değerini bilip, kendimize iyi davranalım ve yatırım yapalım. Geze, göre ne tür yaşamlar varmış tanıklık edelim. Hayatınızı istediğiniz şekilde yaşamanız dileğiyle.Mutlu ve her zaman umutlu kalın .

Continue Reading