Film
Kız Kardeşler
Yönetmen: Emin Alper
Senarist: Emin Alper
Özgün Müzik: Giorgos Papaioannou, Nikos Papaioannou
Oyuncular: Cemre Ebüzziya, Ece Yüksel, Helin Kandemir, Kayhan Açıkgöz, Müfit Kayacan, Kubilay Tunçer, Hilmi Özçelik, Başak Kıvılcım Ertanoğlu
Vizyon Tarihi: 13 Eylül 2019
Süre: 1 saat 48 dakika
IMDB : 7.5/10
Seyre değer film araştırmaları yaparken çeşitli sitelerde ve sosyal hesaplarda sürekli karşıma Kız Kardeşler filmi çıktığından, o zaman filmi seyrederek kendi fikrimi oluşturmalıyım dedim. Filmin ilk sahneleri dolambaçlı, engebeli, kıraç yollar ile başlıyor, kamera araba içinden ön camdan çekim yapıyor, bir süre bu şekilde birlikte yol aldıktan sonra kamera arka koltukta oturan Havva’ya dönüyor ve nihayetinde araba köye giriyor.
Nurhan, Reyhan ve Havva. Annelerinin ölümünün ardından bu üç kız kardeş, kasabaya farklı ailelerin yanına besleme olarak gönderiliyor. Farklı karakterlere sahip olan bu kardeşler, yanlarında kalan ailelerin hayatlarına uyum sağlamakta zorlanınca her biri başka bir nedenle babalarının evine istemeye istemeye geri dönmek zorunda kalırlar.
Filmde karakterleri başarıyla canlandıran oyunculardan en çok Reyhan’ı sevdim. Şivesi ve gerçekten rolünün içine girmesi, beni de yaşadığı acıların ve özlemlerin içine çekebilmesi muazzam güzeldi. Reyhan, kasabadan babasının yanına kucağında çocuğu ile yollandığı zaman, köyde yarım akıllı dedikleri Veysel ile evlendirilir. Çocuk kimdendir? Direk olarak şu kişidir diye isim geçmez, belirsizlikte kalır ama köyde dedikodular almış başını gitmiştir.
Nurhan, kardeşler içinde en asisi, en uyumsuzu, en asabisi. Kasabada bakımını yaptığı çocuğu dövmesi nedeniyle babasının evine gönderiliyor.
Havva, kardeşler içinde en mülayimi. Sakin, sessiz, çok titiz … Onun baktığı çocuk vefat edince o da babasının evine geri getiriliyor.
Herkes tarafından örselenen, küçümsenen, yarım akıllı denilen çoban Veysel karısı Reyhan’ı ve oğlunu alıp kasabaya gitmek ve çobanlıktan kurtulup kendine yeni bir çıkış yolu bulma derdinde.
Köyün deli kadını ve sürekli ileri geri taklalar atması … İlk başta buna pek bir anlam veremesem de sonrasında yaşanan kısır döngü anlarının sıkça yaşanması, deli kadının taklalarını anlamlı kılmaya başlıyor.
Dumanlı dağlar, kışın karla kapanan engebeli ve yazınsa taşlı çakıllı yollar…Kasabaya gitmeyi çıkış yolu olarak gören kız kardeşlerin yolunu kapatan coğrafi şartlar, bir taraftan hiç beklenmeyen bir gelişme, köyde hapis kalma, deli kadının taklaları ve babanın filmin sonundaki repliği:“Size üç nankör kız kardeşin hikayesini anlatayım mı?”
Oyunculukları ruha dokunan, coğrafi şartların zorluğunun insan hayatlarını nasıl sınırlandırdığını gösteren, farklı karakter, farklı olaylar ve nihayetinde her kesin dönüp dolaşıp yaşadığı kısır döngüleri başarılı bir şive ile bize anlatan bir film.
Bu ruha dokunuşlar nedeniyle En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerine layık görülmüş, Cemre Ebüzziya, Ece Yüksel ve Helin Kandemir’e En İyi Kadın Oyuncu, müziklerine imza atan Giorgos & Nikos Papaioannou’ya En İyi Özgün Müzik ödülünü kazandırmış. “Kız Kardeşler” FIPRESCI *ödülünün de sahibi olmuş.
*FIPRESCI (Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu) farklı ülkelerden profesyonel film eleştirmenleri ve sinema yazarlarının oluşturmuş oldukları ulusal örgütlerin aynı çatı altında birleşmeleriyle oluşmuş bir federasyondur.
Keyifli seyirler dilerim.
Mayıs 2020 @gezipduru_ys @ okumali_ys