Connect with us

Film

Tanrı Kent

Published

on

Yönetmen :  Fernando Meirelles
Kátia Lund

Oyuncular : Alexandre Rodrigues
Leandro Firmino
Phellipe Haagensen,

Yapım Yılı : 2002

Çıkış Tarihleri : 18 Mayıs 2002, Cannes Film Festivali
13 Nisan 2003, İstanbul Film Festivali, Türkiye

Ülke :  Brezilya/Fransa Ortak Yapımı

IMDB :  8.6/10

Rio’nun o bildik rengarenk dünyasından tamamen uzak, Tanrı Kent adı verilen ve devlet denetiminin olmadığı, şiddetin kol gezdiği bir mahallede bir süre yaşayan fakat daha sonra o ortamdan çıkarak yazar olan Paulo Lins’in 1997 tarihli romanından Braulio Mantovani tarafından uyarlanan filmi uzun zamandır izlemek istiyorduk.

Film, ana karakterimiz Rocket’in (Alexandre Ronrigues) yaşadıklarını onun gözünden ve onun sesinden anlatıyor. Geçmişe dönüşler, yaşanılan zamana geri gelişler film boyunca devam ediyor. Bu gelip gidişler boyunca yaşanılanlara tanık olacak ve bize eşlik eden diğer karakterlerin bazılarını sevecek çoğundan nefret edeceksiniz .Belki yaşadıklarımıza göre değerlendirdiğimizde bu film karelerinde karşımıza çıkan olayların abartı olduğu düşünülebilir ama Dünya’nın her yerinde yaşanan binlerce eylemden nasıl ki haber değilsek bence bu filmin bize sunduklarından çok daha fazlası yaşanıyordur.

Kurulduğu günden itibaren Rio’nun en tehlikeli mahallerinden biri haline gelen Tanrı Kent’te işlenen cinayetler, uyuşturucu ticaretinin gruplar arasında el değiştirmesi, ister istemez kendini bu ticaretin içinde bulunanlar, çete savaşları, bütün bu dünyanın içinde onlardan uzak kalmaya çalışan ve hayali sadece bir fotoğraf makinesi almak isteyen Rocket, diğer tarafta çocuk yaşta katil olarak öldürmenin ’’zevkine ‘’varan ve uyuşturucu trafiğinin başına geçen Li’l Ze.

Filmin giriş sahnesi ile final sahnesi aynı. Filmin ilk başında seyrettiğimiz sahne için, silahlı bir çetenin elemanları neden bir tavuğu yakalamak için bu kadar uzun süre kovalar diye soruyoruz. Filmin son sahnesine geldiğimizde, tanık olduğumuz olaylar bunun nedenini anlamımıza yardımcı olur.

Filmdeki en önemli noktalardan birisi, oyuncuların tamamen amatör ve gerçekten Tanrıkent’te yaşayan insanlar olması. Bu başarılarının karşılığı olarak da film birçok ülkeden ödülle dönmüş.

Rio’nun sadece festivallerden ibaret olmadığını, orada yaşanan yoksulluğun zamanla nasılda şiddeti doğurduğunu görmek adına bu film seyredilir.

İyi seyirler.

@gezipduru_ys      @okumali_ys

Gidilecek yollar, okunacak kitaplar, izlenecek filmler sınırsız ve ucu açık. Nefes alacağımız sayı bile belli dedik. Başladık gezmeye, okumaya, gözlemlemeye… Gezdikçe çoğaldık, okudukça bilinçlendik ve izleyip, gözlemledikçe çevremizde devasa olarak nitelenen sorunları, sıkıntıları !!! minnacık görmeye başladık ve sonuç olarak birlikte huzur bulduk. İnsan bu zamanda başka ne ister ki ! Dünya ne büyük biz insanlar ne kadar küçük demeye ara vermeden devam ettik. Kim bilir hayatımızın sonuna kadar daha ne kadar çok söyleyeceğiz. Franz Kafka ne kadar güzel demiş. ‘’Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında."Öncelikle sağlığımızın değerini bilip, kendimize iyi davranalım ve yatırım yapalım. Geze, göre ne tür yaşamlar varmış tanıklık edelim. Hayatınızı istediğiniz şekilde yaşamanız dileğiyle.Mutlu ve her zaman umutlu kalın .

Continue Reading