Connect with us

Kitap

Gölgeler Çekildiğinde

Published

on

“Bir sisle çevrelenmiş her şey nihayetinde görünür olur, işte o zaman hakikatin, eşyanın ve insanın gerçek bilgisine ulaşabiliriz. Büyük çabaların, büyük bekleyişlerin ardından. Hayatın labirentlerinde defalarca turladıktan ve gölgelerin çekilmesini bekledikten sonra…

Gölgeler Çekildiğinde, hasta ve yalnız babasıyla yaşayan Esin’in ansızın çıkıp gelen bir misafirle hayatının altüst oluşunu anlatır. Bu davetsiz misafir Esin’in hayatına yavaş yavaş sızarken, Esin’in geçmişi kendi hayaletleriyle yüzleşir. Birgül, okurun ensesinde daimi bir ürperti oluşturur, tekinsizlik onun romanının başkahramanıdır. İnsanın yalnızlığının, en derin travmaların, sığınılmış evlerin, mühürlü ilişkilerin peşine düşmek elbette cesaret işidir. Cahide Birgül, cüretin kalemidir.” 

Arka kapak yazısına bakarak kitapları alıyorsanız belki yukarıdaki cümleleri okuduğunuzda sıradan bir yalnızlık, travmalar sonrasında yaşanan o bitmek bilmeyen tükenmişliği anlatan bir kitap olduğunu düşüneceksin. Evet öyle olmakla birlikte aslında yazıldığı yıla (1998) ve Türkiye şartlarını düşünürsek dönemine ve dönem eserlerine göre konu içeriğindeki cesareti bakımından önemli bir roman.

Tavsiye üzerine edindiğim bu kitabı okumaya başladığımda daha ilk satırlarında, aslında her okuyucunun kitap boyunca kendi geçmişinin peşine döneceğini anlamaya başladım ki ben de kişisel tarihim içinde dolaştım durdum. İyi anılar, kötü anılar, küçük tebessümler, sevgi yumaklarım, nefret anları, bağımlılıklar, iyi niyetli düşünceler, densizlikler, arkadaşlar, dostlar, dost ve arkadaş görünenler …Kısaca heybemdekiler.

Bu kitap ne anlatıyor  ve nasıl anlatıyor?

Basit cümleler kurarak  “çıplak ve sakin bir dille “bizi kitabın içine alan, huzursuz  eden ama yine de peşinden sürükleyen,  gölgeler çekildiği zaman neler olacak ki dedirten, bizi kendi gölgelerimizi düşünmeye zorlayan, sorumluluklarımızın üzerimizde nasıl bir kambur oluşturduğunu anlatan, korkularımızı ve travmalarımızı çağıran, son sayfalarına doğru da ben de “insan işte bilinmez bir dehliz” dedirten, yüzleşmelerinizi  zaman geçirmeden yapmamızı dipnot olarak da veren ezcümle  iyi ki okundu listeme eklenen bir kitap.

Kitapta geçen karakter bilgilerini anlatmaya başlamamız durumunda olay örgüsünü kısmen vermiş olacağımızdan kitabın sihri bozulabilir. O nedenle kitaptan kısa bir alıntı yapalım ve kitabı okuyup okumamaya  siz karar verin değerli  okuyucu 😊

“ Hayalperest olmanın en güzel yanı, içinde gizlediği belirsizliktir. ‘Doğru bilgiler’ asla yakışmaz ve zarar verir hikayenize.

Kural şudur: Kurgulayacak ama kurcalamayacaksın.”

Gölgeleriniz çekildiğinde yine de mutlu ve huzurlu bir insan olmanız dileğiyle.

Ağustos 2025

Gidilecek yollar, okunacak kitaplar, izlenecek filmler sınırsız ve ucu açık. Nefes alacağımız sayı bile belli dedik. Başladık gezmeye, okumaya, gözlemlemeye… Gezdikçe çoğaldık, okudukça bilinçlendik ve izleyip, gözlemledikçe çevremizde devasa olarak nitelenen sorunları, sıkıntıları !!! minnacık görmeye başladık ve sonuç olarak birlikte huzur bulduk. İnsan bu zamanda başka ne ister ki ! Dünya ne büyük biz insanlar ne kadar küçük demeye ara vermeden devam ettik. Kim bilir hayatımızın sonuna kadar daha ne kadar çok söyleyeceğiz. Franz Kafka ne kadar güzel demiş. ‘’Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında."Öncelikle sağlığımızın değerini bilip, kendimize iyi davranalım ve yatırım yapalım. Geze, göre ne tür yaşamlar varmış tanıklık edelim. Hayatınızı istediğiniz şekilde yaşamanız dileğiyle.Mutlu ve her zaman umutlu kalın .