Değirmen

Sabahattin Ali sadece ‘’ Kürk Mantolu Madonna’’dan ibaret değildir. Kuyucaklı Yusuf’tur, İçimizdeki Şeytan’dır, Markopaşa’dır, öykücüdür, şairdir.

Bir de  öykü kitabı olan Değirmen vardır ki, kitaba ismini veren öyküyü okudum ve çok beğendim. Öykünün başında yer alan aşağıdaki cümle önce  çok anlamlı gelmiyor ancak öykünün sonuna gelince cümleler yerini bulup oturuyor, anlam kazanıyor.

‘’ İşte adaşım, sana seven bir Çingene’nin hikayesi. Çiçeklerin açtığı bir mevsimde, senin kollarına yaslanan ve çiçekler kadar güzel kokan bir vücutla uzak su kenarlarında oturtmak ve öpüşmek, yoruluncaya kadar öpüşmek hoş şeydir… (…) Fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir.”

Öykü kitabı 17 öyküden oluşuyor ki her biri okurken ayrı keyif veriyor.

Değirmen /Kurtarılamayan Şaheser/Kırlangıçlar/Viyolonsel
Birdenbire Sönen Kandilin Hikâyesi/İkinci Kısım Bir Delikanlının Hikâyesi/Bir Gemici Hikâyesi Kazlar/Bir Firar/Kanal/Candarma Bekir
Sarhoş/Üçüncü Kısım/Bir Cinayetin SebebiBir Siyah Fanila İçin/Komik-i Şehir.

Kurtarılamayan Şaheser’de, şairin kendine doğru bir yolculuğa çıktığını, Kırlangıçlar da insanların kuş haline dönüştürülüp konuşturulmasını, Kanal’da, çocukluk arkadaşı olan iki adamın aralarına su kanalı girmesini akıcı ve keyifli bir şekilde dile getirmiş Sabahattin Ali.

Öykü kitabını bitirdiğiniz  de ‘’Kürk Mantolu Madonna’’ ile yetinmeyip diğer kitaplarına da zaman ayırarak Sabahattin Ali’ye gereken değeri vermek gerekiyor diye düşünüyorsunuz.

Keyifli okumalar.

*** Bu kitabı okuduysanız yorumlarınızı/ düşüncelerinizi lütfen iletin. Bilgi paylaşıldıkça güzeldir.