Connect with us

Kitap

Kara Yarısı

Published

on

”Burada bir sokak var. Uzun, ağaçsız ve derin derin uyuyan arabalarla dolu karanlık bir sokak. Birazdan gün, süt mavi örtüsünü sokağın üzerine serecek, evler ağaracak. Gün, köşeden sokağa girecek. Sahiplerini bekleyen atlar gibi sıra sıra dizili arabalar bir bir uyanacak, silkelenip yollara düşecek.

Bugün bir cenaze kalkacak bu sokaktan.”

”Mahir Ünsal Eriş altı yıl aradan sonra yeniden okurların karşısına çıkıyor. Kara Yarısı’nda, yaşadıkları yerlerin küçük dünyalarına, aşamadıkları içsel sınırlara yahut muhitin kalıplarına hapsolanları ele alıyor. Kimi öykülerde kasabaların dar sokaklarında gezip tutucu, küçük, hiçbir gelecek vaat etmeyen yerlere sıkışıp çırpınanları resmediyor. Kimilerinde de bir kaza ya da alın yazısına kurban gidenlerin yahut âdemoğlunun kara yarısına; yani hasede, fesada, çekememezliğe hatta basbayağı içindeki şerre kaptıranların peşine takılıyor. Lakin aydınlığı da zifirî karanlığı da okurlarının yakından bildiği o canlı, iştahlı, yaşam fışkıran üslubuyla anlatıyor.” ( Arka kapak yazısı)

Arka kapak yazısını, kitap adının farklı gelmesini ve yazarın kitap severlerin okunması gereken yazarlar listesinde yer almasını göz önünde bulundurarak kitabı sipariş ettim. Kitap elime ulaştığında içindekiler başlığının altında on öykü, Erduran Abi’nin Beni Kurtardığıdır başlığı altında ilk masal, ortanca masal ve son masal yer alırken, Dört Şehir başlığı altında birinci pavyon, ikinci pavyon,üçüncü pavyon, dördüncü pavyon öykü başlıklarını gördüm.

Kitabın içinde yer alan öykülerin hepsi birbirinden değerli ancak bazı öyküler benim nazarımda daha fazla beğenildi. Bu öykülerin adlarını ve öyküler içinde geçen bir iki cümleyi paylaşalım.

BURADA BİR SOKAK : ”Senin kudretin kırılsın, benim yavrumu mu buldun bunca kulun içinde?”

BİR SÜRGÜN ANISI: ” …anamın oynayışını övüyormuşum gibi baktılar yüzüme.”

İSTOP: ” Ağrısı yorgunca dibe çökmüş, durgun görünen içimi bir çubukla karıştırıp bulandırmayı tercih etti onun yerine.”

ON İKİ MEHMET: ” Cinayet. Ne büyük kelime…. Ama insan, kapısını hangi kelimenin ne zaman çalacağını bilemiyor işte. Hayat, insanı en çok kestirilemez oluşuyla yoruyor.”

BİRİNCİ PAVYON: ”Tüm yoksul çocukları, semadan vahyolunmuş bir ayet kadar emin, bilirler ki, talihsizlik bulaşıcı bir illettir. Ve yoksullar, bu tedavisi müşkül illetin içene doğarlar.”

DÖRDÜNCÜ PAVYON: ”Neden her şey, en cızırdamayan yere ayarlıyken, şöyle su gibi akıp gidiyorken ayarı bozacak bir aptallık yaparlar?”

Mahir Ünsal Eriş’in cümlelerini okurken sanki cümleler birbirini kovalıyormuş hissi uyandırıyor. Bu da ister istemez kendinizi kaptırmanıza ve dur durak bilmeden okuma hissine neden oluyor. Yukarıda yer alan ilgimi çeken cümleler gibi birçok cümle kitabın sayfaları arasına yedirilmiş ki bu da kitaba ayrı bir lezzet katmış. Dil sürükleyici, konular bizden, içimizden, çevremizden, uzaklardan seçilmiş, güzel işlenmiş ve çok yoğun duygular yaşatıyor.

Kara Yarısı’nı okumak, yazarı takip ettiğim yazarlar listeme almamı ve bundan sonra yazarın hangi kitabını alabilirim diye araştırma yapmamı sağladı diyebilirim.

Aradıklarınızı kitaplarda bulmanız dileğiyle.

Mayıs 2020   @okumali_ys   @gezipduru_ys

Gidilecek yollar, okunacak kitaplar, izlenecek filmler sınırsız ve ucu açık. Nefes alacağımız sayı bile belli dedik. Başladık gezmeye, okumaya, gözlemlemeye… Gezdikçe çoğaldık, okudukça bilinçlendik ve izleyip, gözlemledikçe çevremizde devasa olarak nitelenen sorunları, sıkıntıları !!! minnacık görmeye başladık ve sonuç olarak birlikte huzur bulduk. İnsan bu zamanda başka ne ister ki ! Dünya ne büyük biz insanlar ne kadar küçük demeye ara vermeden devam ettik. Kim bilir hayatımızın sonuna kadar daha ne kadar çok söyleyeceğiz. Franz Kafka ne kadar güzel demiş. ‘’Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında."Öncelikle sağlığımızın değerini bilip, kendimize iyi davranalım ve yatırım yapalım. Geze, göre ne tür yaşamlar varmış tanıklık edelim. Hayatınızı istediğiniz şekilde yaşamanız dileğiyle.Mutlu ve her zaman umutlu kalın .