Arka kapak yazısını, kitap adının farklı gelmesini ve yazarın kitap severlerin okunması gereken yazarlar listesinde yer almasını göz önünde bulundurarak kitabı sipariş ettim. Kitap elime ulaştığında içindekiler başlığının altında on öykü, Erduran Abi’nin Beni Kurtardığıdır başlığı altında ilk masal, ortanca masal ve son masal yer alırken, Dört Şehir başlığı altında birinci pavyon, ikinci pavyon,üçüncü pavyon, dördüncü pavyon öykü başlıklarını gördüm.
Kitabın içinde yer alan öykülerin hepsi birbirinden değerli ancak bazı öyküler benim nazarımda daha fazla beğenildi. Bu öykülerin adlarını ve öyküler içinde geçen bir iki cümleyi paylaşalım.
BURADA BİR SOKAK : ”Senin kudretin kırılsın, benim yavrumu mu buldun bunca kulun içinde?”
BİR SÜRGÜN ANISI: ” …anamın oynayışını övüyormuşum gibi baktılar yüzüme.”
İSTOP: ” Ağrısı yorgunca dibe çökmüş, durgun görünen içimi bir çubukla karıştırıp bulandırmayı tercih etti onun yerine.”
ON İKİ MEHMET: ” Cinayet. Ne büyük kelime…. Ama insan, kapısını hangi kelimenin ne zaman çalacağını bilemiyor işte. Hayat, insanı en çok kestirilemez oluşuyla yoruyor.”
BİRİNCİ PAVYON: ”Tüm yoksul çocukları, semadan vahyolunmuş bir ayet kadar emin, bilirler ki, talihsizlik bulaşıcı bir illettir. Ve yoksullar, bu tedavisi müşkül illetin içene doğarlar.”
DÖRDÜNCÜ PAVYON: ”Neden her şey, en cızırdamayan yere ayarlıyken, şöyle su gibi akıp gidiyorken ayarı bozacak bir aptallık yaparlar?”